• Şişli / İstanbul / Türkiye
  • 0090 544 2529305
  • info@imedgastric.com
  • Türkçe
  • English
  • Nederlands
  • Français
Imed Gastric
Imed Gastric
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Operasyon
  • Tedaviler
  • Hasta Yorumları
  • Medya
    • Blog
  • İletişim

Blog

Aralık 9, 2019

Obezite cerrahisi ömrü uzatabiliyor.

Obezite vücut yağ dokularında anormal ve fazla miktarda yağ birikimi olarak tanımlanıyor. Uzmanlara göre kadınlarda bel çevresinin 88 cm, erkeklerde de 102 cm’nin üzerine çıktığında obezite oluşmuş demektir. Obezite sınıflamasında en sık kullanılan yöntem vücut kitle indeksi (VKİ). VKİ vücut ağırlığının metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde ediliyor ve bunun 30kg/metrekarenin üzerinde olması kişinin obezite adayı olduğunu gösterir. Obezitenin oluşumunda genetik faktörlerin yanı sıra yetersiz fiziksel aktiviteler, yüksek enerjili gıdalar ile beslenme, kadınlarda fazla sayıda doğum yapmış olma, bazı kullanılan ilaçlar, hormonal bozukluklar gibi birçok faktör rol oynar. SİSTEMİK BİRÇOK HASTALIĞA SEBEP OLABİLİYOR Obezite tek başına kişide oluşturduğu psiko-sosyal rahatsızlıkların haricinde, birçok ek sistemik hastalıklara da neden olmaktadır. Bunların başlıcaları; tip 2 şeker hastalığı, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, insülin direnci, karaciğer yağlanması, diz ve eklemlerde rahatsızlıklar, uyku apne sendromudur. Meme, mide, kalın bağırsak, rahim ve yumurtalık kanseri gibi bazı kanser türlerinde obezite başlı başına bir risk faktörü haline gelmiştir. Obezitenin beraberinde oluşan bu birçok hastalıktan dolayı, obez kişiler normal kilolulara göre ortalama yüzde 20 (14 yıl) daha az yaşamaktadırlar. Obezite tedavisinde davranış değişikliğinin yanı sıra diyet ve spor çok önemlidir. Bu tür ameliyat dışı tedavi yöntemlerine rağmen etkili ve kalıcı bir şekilde kilo veremeyen hastalarda, VKİ 40’ın üzerinde veya VKİ 35-40 arasında ise obezitenin neden olduğu herhangi bir ek hastalık varsa kişilerin ameliyat olmalarında fayda vardır. KİŞİYE GÖRE FARKLI AMELİYAT YÖNTEMLERİ UYGULANABİLİR Obezite ameliyatları 1950’li yılların sonrasında başladı. Bazı yöntemler terk edilirken, bazı yeni yöntemlerin de uygulanmaya başladığını görmek mümkün. Özellikle son 20-25 yıldır laparoskopik cerrahi (kapalı ameliyat) yaygınlaşmasıyla ve obezite sıklığının da hızla artmasıyla birlikte obezite ameliyatları daha fazla yapılır hale geldi. En sık uygulanan ameliyat yöntemleri olarak; sleevegastrektomi (tüp mide-mide küçültme), gastrik bypass ve duodenalswitch ameliyatları sayılabilir. Tüp mide ameliyatı ortalama dört adet küçük kesiler ile gerçekleştirilir. Midenin yaklaşık yüzde 75’lik bölümü çıkarılır. Çıkarılan bölümden üretilen iştah hormonu olmayacağı için iştah eskiye göre azalır. Mide hacmi de azaldığından az yemek ile doyulur, böylece etkili ve kalıcı bir şekilde kilo verilir. Gastrikbypass ameliyatında mide yemek borusunun devamında 30 ml hacim olacak şekilde ayarlanır ve ince barsak direk bu oluşturulan küçük mideye bağlanır. Hasta hem az yemek yiyerek doyar, hem de ince barsakların bir kısmı atlandığı için emilim bozukluğu sağlanır ve bu şekilde etkili ve kalıcı bir şekilde kilo verir. AMELİYATTA MİDENİN YÜZDE 70'İ ÇIKARILIR Duodenalswitch ameliyatlarında ise midenin yaklaşık yüzde 70’lik bölümü çıkarılır. Mide çıkışı ince barsağın son 2,5 metrelik bölümüne bağlanır. Mide hacmi azaldığı için kişi az yemek [...]
  • 1
Aralık 8, 2019

Obezite Ve Metabolik Cerrahi

Obezite vücutta sağlığı bozacak şekilde yağ birikmesidir. Sebebi aşırı miktarda kalori alımı ve maalesef hareketsiz bir yaşam sürmektir. Obezite dünyanın en önemli sağlık problemlerinden biridir. Sigaraya bağlı ölümlerden sonra, yol açtığı hastalıklar nedeniyle 2.derece sıklıkla ölüme yol açmaktadır. Dünya nüfusunun %20-30 civarını ciddi olarak etkileyen obezite, OECD ülkeleri arasında da ülkemizin 2. Sırada yer aldığı ciddi bir sağlık problemidir. OBESİTE ÇOK CİDDİ MÜCADELE EDİLMESİ GEREKEN BİR RAHATSIZLIKTIR Obezite görsel ya da kozmetik bir rahatsızlık olmayıp, sonuçta insülin direnci ve TİP2 Diabetes Mellitus, hipertansiyon, kan yağlarında bozukluk yani hiperlipidemi, safra kesesi rahatsızlığı, bazı kanser tipleri(uterus, meme, kolon), osteoartrit, uyku apnesi, astım, karaciğer yağlanması, solunum bozuklukları gibi rahatsızlıklara yol açmaktadır. OBESİTE TEDAVİSİNDE CERRAHİNİN YERİ Hasta yeterli diyet ve egzersizleri yaptığı halde kilo veremiyorsa veya tekrar alıyorsa, obezite cerrahisi vücut kitle indeksi yani vücut ağırlığının boyun metre cinsinden karesine bölünmesi ile bulunan değerin 40’ın üzerinde olanlara veya VKİ 35’in üzerinde olup yukarıdaki yandaş hastalıkları bulunan hastalara uygulanabilmektedir. Metabolik cerrahi ise özellikle Tip 2 Diyabeti olup VKİ 35 ve son zamanlarda literatüre de dayanarak 30’un üzerinde olan hastalara uygulanmaktadır. Diyabetin ortaya çıkardığı kan şekeri yüksekliği, hiperlipidemi, hiperkolesterolemi ve hipertansiyon gibi metabolik yan etkileri engellemekte ve tedavi etmektedir. Sonuçta hastaların maruz kaldığı Koroner Kalp hastalıkları, damar bozuklukları sonucu oluşan böbrek yetmezliği, görme bozuklukları nöropatileri önlenmekte veya düzelmektedir. Obezite ve metabolik Cerrahi, mide küçültme, beraberinde ince barsakların bir kısmının alınan gıdalardaki özellikle yağ ve karbonhidratların emilimini azaltan by-pass girişimlerini içermektedir. Günümüz şartlarında metabolik cerrahi ameliyatları, tecrübeli ellerde, yeterli donanıma sahip hastanelerde güvenle birkaç gün hastane yatışını içerecek şekilde yapılmaktadır. Bu operasyonlar hastaların hayata sağlık ve güvenle tekrar bağlanmasına yardım etmektedir.
  • 1
Kasım 2, 2019

Obezite Tedavisinde Robotik Cerrahi

Obezite Tedavisinde Robotik Cerrahi Obezite günümüzde giderek artan bir sağlık problemi haline gelmiş durumda. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine baktığımızda son 8 yılda obezite oranında %32 artış görülmektedir. Obezite oranlarına baktığımızda Türkiye son verilere göre %29,4 obez birey oranıyla Dünyada 28. sırada yer alıyor. Kilolu bir kişinin, normal ağırlıkta olan bir kişiye göre yaşam süresi kısalabilmektedir. Obezite cerrahisi hakkında bize biraz bilgi verir misiniz? Hastaların hem fiziksel hem de psikolojik sorunlar yaşanmasına sebep olan obezite hastalığı cerrahi müdahale ile tedavi edilebilen bir hastalık. Kişinin sosyal yaşantısını fazlasıyla etkileyen bu hastalığın tedavi yöntemleriyle ilgili son yıllarda bilinçlenmenin artmasıyla cerrahi tedavi tercih edilir oldu. Cerrahi tedavinin amacı, hastaların kilo vermesine destek olmak için gerçekçi bir vücut ağırlığı kaybı hedefleyerek, obeziteye ilişkin riskleri azaltmak, bireye yeterli dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak ve yaşam kalitesini yükseltmektir. Obezite tedavisinde ilk seçenek düzenli beslenmenin ayarlanması ve kişinin günlük yürüyüş, fitness, yüzme gibi sporlar yapmasıdır. Ancak maalesef çoğu kilolu hasta bu ilk seçenek tedaviyi uygulayamıyor. Belirli bir süre sonra sıkılarak bu alışkanlığı terk ediyor ve kilo verseler de dikkat etmedikleri zaman aynı kiloyu belki de daha fazlasını tekrar geri alabiliyor. Obezite cerrahisi temel olarak iki prensibe dayanıyor; mide hacmini küçülten (engelleyici, kısıtlayıcı) işlemler ve emilim bozucu işlemler. Ayrıca bu iki işlemi birleştiren kombine işlemler de mevcuttur. Hastalar size başvurduktan sonra obezite cerrahisine nasıl karar veriyorsunuz? Ameliyat öncesi yapılan muayene, tetkikler ve hastaların yeme alışkanlıkları sorgulandıktan sonra uygun ameliyat şeklini belirliyoruz. Mesela insulin direnci olan veya tatlı yiyicilere gastrik bypass gibi gıda emilimi de bozan ameliyatlar önerilirken, genç ve eşlik eden başka hastalığı olmayan VKİ 40-45 arası olan bir hastaya tüp mide ameliyatı (Sleeve gastrektomi) öneriyoruz. Doğurganlık çağında olan ve kısa vadede çocuk sahibi olmayı planlayan kadınların, bu durumu doktorlarına danışmaları gerekiyor. Ve yine obezite cerrahisi ameliyatlarını takip eden 24 ay boyunca hamile kalınmamasını tavsiye ediliyoruz. Obezite cerrahisi günümüzde artık kapalı yöntemlerle yapılabiliyor. Kapalı yöntemler laparoskopik veya robotik ameliyatlar olarak biliniyor. Bu yöntemlerle yapılan ameliyatlar sonrasında hastaya konforlu bir ameliyat sonrası dönem sunulmaya yardımcı olunuyor. Obezite tedavisinde en çok tercih edilen ameliyat türü, tüp mide ameliyatı mıdır? Evet, ülkemizde ve dünyada en çok uygulanan ameliyatlardandır tüp mide ameliyatı. Ameliyat yönteminin basit ve etkili bir tedavi olması nedeniyle tercih ediliyor bu ameliyat. Ancak doğru teknik ile etkili sonuçlar alabiliyoruz. Midemizde açlık hissi uyandıran hormonların salgılandığı bir bölge var. Bu bölgeyi, yani midenin yaklaşık olarak %70-80’ini çıkarıyoruz. Bu şekilde mideyi tüp haline getirmiş oluyoruz. Çıkarılan mide kısmı sayesinde hem açlık hissinin azalmasına, hem de doyma zamanının hızlanmasına yardımcı olunuyor. Böylece az yemek yiyerek doyulmuş oluyor. Çoğu hastada şöyle bir endişe oluyor, midemin %70-80'i alındığında midem eskisi gibi işlevini yapabilecek mi? Kesinlikle, evet. Bu bölgenin alınması çok fazla kayıp değil. Fonksiyonel bir [...]
  • 1
Kasım 1, 2019

Gastric Bypass Ameliyatı Nedir?

Gastric Bypass Ameliyatı Nedir? Gastric Bypass ameliyatı dünyada obezite cerrahisinde en çok uygulanan ameliyatların başında gelmektedir. Bu ameliyat temelde iki mekanizma ile insanlara kilo kaybı yaşatmaktadır. Ameliyatta küçük bir mide hacmi oluşturulmakta, bununla birlikte küçük olan mide daha sonra ince bağırsak ile bağlantı yapılarak gelen besinlerin büyük mideyi bypass ederek ince bağırsağa geçmesiyle çalışmaktadır. Küçük mideleri yüzünden hastalar hem daha az besin almaktadırlar, ayrıca aldıkları gıdalardan da bağırsaklardaki emilim bozulduğu için daha az kalori almaktadırlar. Daha az yemek ve daha az emilim olması kişilerde kilo kaybına neden olmaktadır. Mini-Gastric Bypass (MGB) Bu ameliyat ile kilo verme mekanizması 2 şekilde olmaktadır. Oluşturulan yeni tüp mide ile fazla gıda alımı engellenerek yemek yeme miktarı azaltılır Yeni tüp mide ile ince barsak arasında yapılan bağlantı sayesinde alınan gıdalar büyük mide ve duedonuma uğramadan direkt olarak ileri seviyeden ince barsağa geçiş gösterir, böylelikle alınan gıdaların emilimleri engellenir Teknik olarak; Midenin küçük kurvatur bölümünde antrum düzleminden yaklaşık 2 cm'lik genişlik oluşturarak (28 F buji desteğiyle) yukarıda his açısının olduğu bölgeye doğru uzun bir mide tüpü oluşumu sağlanır. Daha sonra trietz ligamanından itibaren 200 cm'lik bir mesafe ölçümü yapılarak yeni oluşturulan bu mide tüpüyle ince barsak arasına anastomoz (bağlantı) gerçekleştirilir. Mini-Gastric Bypass (MGB) ameliyatı etki mekanizması aynı olan Roux en Y Gastric Bypass (RYGB) ameliyatı ile çok sık karşılaştırılmaktadır. MGB’nin en önemli avantajı, teknik olarak daha kolay uygulanabilir olması ve ameliyat süresinin daha kısa olması şeklinde yorumlanmaktadır. Roux en Y Gastric Bypass (RYGB) RYGB ameliyatı 2 şekilde etki göstermektedir. Mide volümü küçültülerek gıda alımı azaltılmaktadır (mide hacmi yaklaşık 25-30 cc hacim büyüklüğündedir). Yenilen gıdalar (özellikle yüksek kalorili şekerli besinler) midenin büyük bölümü, duedonum (12 parmak barsağı) ve ince barsağın (jejunum) başlangıç kısmı devre dışı (bypass) bırakıldığından emilimleri engellenmektedir. Teknik olarak; Normalde, besinler yemek borusundan direkt olarak mideye gelir ve oradan ilerleyerek 12 parmak barsağına (duedonuma) geçerler. Daha sonra ince barsakta ilerleyerek kalın barsağa ve oradan da dışarı atılım gerçekleşir. Roux-en-Y Gastric Bypass uygulamasında mide işaretli yerden özel stapler denilen aletlerle kesilip dikilerek yaklaşık 25-30 cc hacimli yeni mide poşu oluşturulur. Bu oluşturulan yeni küçük mide, eski midenin yaklaşık %5-10'luk kısmı kadardır ve dolayısyla alınan gıda miktarı çok azalmış olur. İnce barsak (jejunum) işaretli bölgeden (yaklaşık olarak 30-50 cm) stapler yardımıyla kesilerek ayrılır. Kesilerek ayrılan ince barsak segmenti yukarıda oluşturulan küçük mide poşuna bağlantı (anostomoz) yapılır. Diğer taraftan bu bağlantıdan itibaren yaklaşık 100-150 cm mesafedeki ince barsak segmentine diğer kesik uç bağlantısı (işaretli bölge) yapılarak işlem tamamlanır. [...]
  • 1

Categories

  • Blog (4)

About us


In quis convallis lacus, id feugiat massa. Praesent id facilisis eros. Mauris bibendum iaculis nisi quis sollicitudin. Aenean in arcu eu turpis tristique convallis ac id lorem.

Read more

Latest Posts

Obezite cerrahisi ömrü uzatabiliyor.
Aralık 9, 2019
Obezite Ve Metabolik Cerrahi
Aralık 8, 2019
Obezite Tedavisinde Robotik Cerrahi
Kasım 2, 2019

Read more

Imed Gastric
Imed Medical, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın her yerinden gelen hastalar için konusunda uzmanlaşmış bir tıbbi ajanstır.

    Hızlı Erişim

    • Ana Sayfa
    • Hakkımızda
    • Operasyon
    • Tedaviler
    • Hasta Yorumları
    • Blog
    • İletişim

    BİZİ TAKİP EDİN!

    YT

    © 2020 - Imedİstanbul - Design by: ProjeMed